Türkiye için 2030 Yol Haritası – Kişisel Görüşlerim
26 Ağustos 2021 2022-02-15 11:07Türkiye için 2030 Yol Haritası – Kişisel Görüşlerim
Türkiye için 2030 Yol Haritası – Kişisel Görüşlerim
20 Ağustos 2021
Türkiye’nin ve dünyanın içinde bulunduğu koşulların aciliyeti ortada. Türkiye için düşündüklerimi bugünden itibaren sizlerle paylaşmayı arzu ediyorum.
İlk olarak, 2019 yılında gerçekleştirdiğimiz 9. Yalın Zirve’de yapmış olduğum açılış konuşmamı ufak değişikliklerle aşağıda sizlere sunuyorum.
Yalın Zirve- 2-3 Aralık 2019 Açılış Konuşmam
Bütün Dünya zor zamanlardan geçiyor. 2020-2030 döneminin büyük değişimlere yol açacağı şimdiden bekleniyor.
Ülkemiz dünyanın en zor coğrafyasında bulunuyor. Tarih boyunca büyük olayların cereyan ettiği adeta bir sırat köprüsü. “Medeniyetlerin Örsü”.
Yakın çevremiz ve dünyada oluşan menfi oluşumlardan etkilenmeden ve zaman kaybetmeden doğru hedef ve yolda ilerlemek önemli. Zaman kaybının telafisi mümkün değil. İhtiyatlı ve iyimser olmalı, tehditleri fırsatlara çevirmeliyiz.
T.C Kuruluşunun 100. yılını kutlamak için 2 yıl 2 ay 9 günümüz kaldı. 29 Ekim 2023 Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı Biz Türkiye Vatandaşları için çok önemli bir milat. Bu tarihe gün saymalı kurum, kuruluşlar ve yurttaşlar olarak her günün gereğini dikkat ve itina ile yapmalıyız. Önümüze takvimi alıp olimpiyatlara hazırlanır gibi 2 yıl 2 ay 9 gün kaldığını işaretlemeli. Özel bir takvim hazırlayıp “gün saymalı ve günün gereğini yapmalıyız”.
Dikkatlerimizi bir an bile bu hedef tarihten ayırmamalıyız.
2020-2030 Dönemi Ülkemiz Hedefleri için Hayati Önemdedir.
2020-2030 döneminin, büyük teknik ve teknolojik değişimlerin etkisinde ekonomik, finansal, endüstriyel, sosyal ve siyasi değişimleri, alt üstleri de beraberinde getireceği görülüyor. Müşteri ve Pazar davranışları radikal bir şekilde değişiyor. Ticaret ve Sanayinin ağırlık merkezi Doğuya kayıyor. Dünyadaki her ülke refahtan pay almak için çaba içinde. Halen yaşamakta olduğumuz önemli çevre ve iklim olayları daha büyük sorunların adeta habercisi.
Yalın Enstitü 2030 Vizyonu
Türkiye, kendi kutup yıldızını belirlemelidir. Almanların Sanayi 4.0, Japonların 5.0, Amerikalıların “Fridman Doktrinin Ötesi” bu ülkelerin kendi ihtiyaçlarını, beklentilerini aksettiriyor. Türkiye’nin 2030 vizyonunu ise, müsaadenizle, “Türkiye 5.0” olarak ifade etmek istiyorum.
Türkiye 5.0* Temel Öncelikleri;
- Önce insanımız; refahı bütün yurttaşların erişebileceği umut haline getirmeliyiz; eğitimde 21. yüzyıl üretken Türk Vatandaşını yetiştirebilmeliyiz.
- Her alanda ve manada Yalın Üretimi ve Yönetimi ülkemizin her iline, yöresine, işletmesine, kurumuna, kuruluşuna yaygınlaştırmalıyız.
- Yeterli ve ihtiyacımız olan teknoloji ve dijitalleşmeyi kendimiz yaratmalı ve yönetmeliyiz.
- Hukuk sistemimizi, hukuk eğitimini dünya standartlarına eriştirmeliyiz.
- İç ve dış güvenliğimizi sağlamalıyız.
Bütün bu kavramların içini doğru olarak ve zamanında doldurmak bütün Türkiye Cumhuriyeti
Vatandaşlarına, kurum, kuruluş ve şirketlerine, yani bizlere düşüyor. Tehditleri fırsata dönüştürmek için uyanık, kararlı ve çevik olmak gerekiyor. Büyük fırsat ve tehditleri gereği gibi karşılayabilmek için her zamankinden daha uyanık, atik ve çevik olmamız gerekiyor. İnsanımıza, ihtiyaç, imkân ve sistemlerimize en uygun çözümleri basiret ile gerçekleştirebilmeliyiz.
Öncelikle dünya ile rekabet edebilecek kalite ve yetkinlikte üretim yapabilmeli, ürettiğimizin
pazarlarını yaratmak için seferberlik ruhu yaratmalıyız. Özellikle müşterisi olanı üretmek, yapmak konusunda ülkemizin eriştiği gelişmişliğine güvenmemiz; insanımızın istekliliğini ve becerikliliğini, inandığı zaman bütün benliği ile bağlanma ve fedakârlık özelliklerini, öğrenme ve kendini geliştirme isteğini çok iyi değerlendirmeliyiz. Bu saydığımız niteliklerin önemli kısmını Avrupa ülkelerinin çoktan kaybettiklerini biliyoruz. Yaptığımız ürünleri satmak için tam seferberlik ilan etmeliyiz. Afrika, Kutuplar, Asya Stepleri dâhil en zor koşullarının olduğu dünyanın her noktasını kendi mekânımız bilmeliyiz.
Girişimcilerimiz, Sanayicilerimiz
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan günümüze adeta yoktan var olan büyük sanayicilerimizin girişimci geçmişlerini incelediğimizde, bu kişilerin sahip oldukları diplomalardan çok kişisel özelliklerinin; küçük yaştan geliştirdikleri kişisel becerileri, vizyonerlikleri, adanmışlıkları, cesaretleri ve bitmeyen tükenmeyen çalışma ve yapma azimlerinin, öne çıktığını görüyoruz. Günümüzün önemli şirketlerini yoktan var ettiklerini biliyoruz.
Gençlerimizi 21. Yüzyıl gereklerine göre hayata hazırlamak hayati önemdedir
Toplumsal refahı gerçekleştirmek, kişisel ideallerimizi gerçekleşme yolunda herkese aynı yolu,
aynı kalıbı dayatmamak; toplum ve aileler olarak, her bireyi kendi doğasına, koşullarına, istek
ve bilinçli tercihlerine bırakmak, hayata hazır olmaları için bir gün bile kaybettirmemek, öncelikli geliyor. Gençlerin kendi yollarını çizmek, tercihlerini yapabilecekleri yeteneği kazanmak için erken yaşlardan başlamaları önemlidir. Küçük yaşlarda çocuğun tercihlerini öğrenmek ve onlar için en uygun yola yönlendirmek; sağlıklı, sağlam karakterli, üretken, vatansever ve sorumlu yurttaş olarak yetiştirmek, onlara kendi hayat yolculuklarına destek olmak önceliğimiz olmalıdır. Her şeyin bu temel üzerine oturacağını unutmamalıyız.
Meslek ve Teknik Lise ağırlıklı ve öncelikli orta öğrenim seferberliğini acilen hayata geçirmeliyiz. Ana okullarından itibaren kişilik gelişimi, üretken, sağlıklı kişilik ve vatandaşlık bilinci eğitimin ana parçası olmalıdır.
Yalın Düşünce İnsan Odaklıdır
Yalın Düşüncenin, ana idealimiz olan İnsanımızı öncelediğini; refahı, refah umudunu, ülkemizin bütün yörelerine, ulaştırmak için gerekli düşünsel, insani, örgütsel, teknik ve sistem öğelerini barındırdığına inanıyoruz.
Yalın Enstitü Türkiye
Yalın Enstitü Türkiye, Dünya’da kurulan 4.Enstitüdür. Yalın Global Ağ günümüzde 29 ülkeye yayılmıştır. Yalın Enstitü, enstitüler içinde birçok kriterde en önde gidenlerdendir. Kurulduğumuz tarihten günümüze irili ufaklı; yerli yabancı 376 firmada Yalın Üretim ve Dönüşüm çalışmalarını gerçekleştirdik.
Neyin nasıl yapılacağı konusunda derin deneyim sahibi olduk. Hatalardan dersler çıkardık.
Yalın Enstitüyü kurduğumuz 2001 yılından bu yana Türkiye’de, çevremizde ve dünyanın her coğrafyasında gerçekleştirdiğimiz çalışmalar, oluşturduğumuz birliktelikler, iş ortaklıkları, yalın örgütsel ağ ile birlikte “Üretmenin, Yapmanın, Gerçekleştirmenin” gerektirdiği bütün soru ve sorunların üstesinden birlikte gelebileceğimize inanıyorum.
23 önemli mesleki kitabı kendi imkânlarımız ile hazırlayıp okuyucularımıza sunduk. Hâlâ konularında deneyimli 36 Danışmanı/Eğitmeni ve 7 merkez personeli ile ülkemizin her yöresine ve firmasına hizmet vermekten gurur duyuyoruz.
Danışmanlarımızın her birisi konularının üst düzey uzmanları olduğunu belirtmek isterim.
“Yalın Düşünce Mimarı” Dr. Ayperi Serdaroğlu Okur Anı kitabı
Ülkemizin her yöresine, konu ile ilgili olabilecek her kişi ve kuruluşlara ücretsiz olarak dağıtılmıştır. Bu kitap, Dr. Ayperi Okur’un Yalın Enstitü için gerçekleştirdiği araştırmalardan oluşmaktadır. Ülkemiz için çok önemli önerileri barındırmaktadır. Kitabı alan herkesin kitabı baştan sona okuması arzumuzdur. Lütfen okumadan kitaplığınıza koymayın.
Yalçın İpbüken
Yalın Enstitü Başkanı