Blog

TÜRKİYE CUMHURİYETİ 101 YAŞINDA. TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN 101.YILINI KUTLUYORUZ.

Cumhuriyetin 101 Yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun
Genel

TÜRKİYE CUMHURİYETİ 101 YAŞINDA. TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN 101.YILINI KUTLUYORUZ.

Türkiye Cumhuriyeti, biz vatandaşlarına kutlu olsun. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ulusumuzun uzun tarihi içinde yıldızının yeniden parladığı yeni ve parlak dönemin de başlangıcıdır. Her başlangıç gibi, Cumhuriyetimiz de çok büyük zorluklar, bilinmeyenlerle, iç ve dış dayatmalarla da başa çıkmak zorundaydı. Tarihimizi hele yakın tarihimizi ve coğrafyamızı iyi bilmek her sorumlu yurttaşımızın, bizlerin görevi olmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti beraberinde “muasır milletler seviyesine çıkma” idealini de getirmiştir. Cumhuriyet ile yalnız yönetim şekli değişmemiş beraberinde ulus olarak “muasır medeniyet seviyesinde” bir ülke, toplum ve ulus ideali benimsenmiştir.

Yepyeni bir dünya tasavvurunu oluşturmanın güçlüklerini iyi değerlendirelim. Cumhuriyeti kuranların güçlüklerini daha da takdir edelim. Dünyanın erişmiş olduğu muasır medeniyet tasavvuru çok büyük idealdir. Her daim ileri gider, zorluklarla doludur. Geçmişimizi kaşımadan geleceğe ipotek koyacak olumsuzluklardan kaçınarak dürüstçe değerlendirelim.

Ülke olarak ilk yüzyılda bu ideal doğrultusunda çok önemli kazanımlar gerçekleştirdik, bunun için mutlu ve gururlu olmalıyız. Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi, devleti, kurumları, toplumu ve insanları ile ulaştığımız seviyeyi daha gerçekçi olarak anlamak için, içinde ve yakının da yaşadığımız coğrafya ile karşılaştırmamız gerekir. Bu karşılaştırmalar anlamlı durum tespiti için gereklidir. Önemlidir. Okullarımızda ve özellikle Yüksek Eğitimin ilk yılında mukayeseli tarih ve coğrafya dersleri giriş sınıflarında okutulmalıdır.

Dünyanın en zor coğrafyasında adeta sırat köprüsünde yaşayan bizlerin hem mutlu ve coşkulu hem de çok dikkatli ve öngörülü olmamız gerekiyor. Bu tarih boyunca hep böyle oldu ve hep de olmaya devam edecektir.

Karamsar olmak hiç fayda getirmez; karamsarlık ancak insanın geleceğini karartmaktan başka işe yaramaz. Benim kişisel önerim geleceğe olumlu ve temkinli iyimserlikle bakmak, kendimize ve geleceğimize fırsat vermek en iyisidir.

1940 yılında dünyaya mütevazı ve sıradan bir ailenin çocuğu olarak geldiğimde tüm dünya ikinci dünya harbinin dehşetini yaşıyordu. Türkiye Cumhuriyeti başarılı cumhuriyet yönetimi sayesinde harbin dehşetinden uzak kalabildi. Çevremizdeki ülkeler harbin yıkımını ve dehşeti yaşarken ülkemizde barış ortamı sürüyordu. Dönemin yarattığı olumsuzluklarına karşılık bu dönemi kazasız belasız yaşamanın mutluluğunu, anı yaşayanlar çok sonraları daha iyi anlıyorlar. Hele yanı başımızda Gazzeli, Lübnanlı, Ukraynalı günahsız çocukların yaşadıklarını görüp duydukça, izledikçe 1940’lı yılların yoklukları ve zorlukları karşında bile ülke halkı olarak hatırlıyor, ülkemiz adına şükran duyuyoruz.

40’lı yıllarını takip eden her 10 yılda ülkemizde ortaya çıkan yepyeni dayatmalar biz yaşayanları bunalttı. Sonra yeni 10 yıllar takip etti. Her 10 yıl bir öncesini aratır olurken yepyeni olanakları da beraberinde getirdi.

84 yaşımdayım ve çok şükür bu satırları yazacak kadar arzuluyum ve gelecek ile ilgili kendi ve ülkem adına hayallerim var. 

Sağlıklı olduğumuza, hele sevdiklerimizle birlikte yaşadığımız için şükran duygularımızı hiç eksik etmeyelim. Bizler kadar şanslı olmayan vatandaşlarımıza sabır, dayanma gücü, metanet ve iyilikler dileyelim. Hiçbir şey yapamıyorsak sıkıntıdaki insanlara, gençlere, yaşlılara ilgi, sevgi ve şefkat gösterelim.

Neye inanıyorsak Şükran duygusu duyguların en güçlülerindendir. Cumhuriyetimizin bütün eksik ve kusurlarına rağmen iyimser olarak geleceğe bakmak her birimizi iyileştirir, bizleri geleceğe daha iyi hazırlar.

Cumhuriyetimizin ilk yüzyılında gerçekleştirdiğimiz çok büyük ve olumlu gelişmelerle mutlu olup kendimizi, insanlarımızı, ulusumuzu kutlayalım. 

Yalın Düşünce, geçmişte yaşananları kimseyi suçlamadan kişilerden bağımsız olarak soğukkanlılıkla değerlendirmeyi önemli görür. Olaylardan bugün ve gelecek için dersler çıkartmak ancak olgun insanların ve toplumların yapacağı bir şeydir. Geçmiş geçmiştir. Bugün hele yarın farklı umutları da beraberinde getireceğine inanmak inanmamaktan daha iyidir. Bu anları birçok kez yaşadım.

Nasıl bir ikinci Yüzyıl hayalimiz var. Kendimce bu hayali 2002 yılında oluşturdum. Hatırlatmak isterim ki, 2001 yılı ülkemizin en karanlık dönemlerinden birisi idi. Ülke tam bir kriz içinde savruluyordu. Gecelik faizler inanılmaz noktalara gelmiş, Türk Parası yabancı paralar karşısında tepe taklak olmuş, siyaset kitlenmişti. Ben ise 30 yıl sıra dışı görevler yaptığım Koç Topluluğundan emekli olmuş, kendi yolumu evimin altındaki dairemde başlattığım İpbüken Danışmanlık ve Eğitim Şirketimde mütevazi bir başlangıç yapmıştım. 2001 ve 2002 tarihlerinde önceden hiç tahmin etmediğim kadar başarılı başlangıç yapmıştım. Hayat bir daha kendini ispatlayarak bana ummadığım yeni kapılar açtı. Hayata. Geleceğe ve ülkeme bir daha inandım.

2001 yılında Birey Yurttaş Eğitimini tasarlamak için yola çıktım. Genç bir eğitim tasarımcısı Esra Cebeci ile bir yıldan fazla emek verdiğimiz Birey Yurttaş Eğitici ve Katılımcı eğitimdeki “21.Yüzyıl Türkiye ortak vizyonunu” bugün sizlerle paylaşmayı arzu ediyorum.

Son günlerde bu vizyonu bilge bir Türk Vatandaşı ile paylaştığımda “85 milyon Türk vatandaşı tereddütsüz imzalar” ifadesinden cesaret alarak bu vizyonu sizlerle bugün yani Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. yıldönümü sonrasında paylaşıyorum.

Her vizyon belgesi gibi vizyonu ilgilendiren 85 milyonun olmasa bile bu vizyonu hayata geçirecek kadar insanların inanması ve her bir bireyin örnek bir cumhuriyet yurttaşı olmak için harekete geçmesi, kendisi gibi diğer yurttaşlarla bir araya gelmesi, önemli önemsize bakmadan her günkü hayatlarında bu güzel ülkenin kendi hayatlarının daha yaşanası duruma getirilmesi için irili ufaklı eylemlere geçmesi gerekmektedir.

Nasıl bir Türkiye’de yaşamak, ailemizi sürdürmek ve gelecek nesillere nasıl bir ülke bırakmak istediğimiz sorusu, bugünkü adımlarımızı şekillendirmemizde önemli bir yol gösterici olmalıdır. Çünkü zaman bize gösteriyor ki, içinde bulunduğumuz yüzyıl, geçmişten çok daha farklı ve çok daha çeşitli tehditlerle dolu. Bu yüzden, daha yaşanabilir bir Cumhuriyet için her birimizin aktif, sorumluluklarını bilen ve yerine getiren bireyler olarak birlikte çaba göstermemiz gerekiyor.

BİREY YURTTAŞ EĞİTİMİ

21.yüzyılda, bireylerin ekonomik ve diğer temel konularda özgürce seçim yapabildiği; kendisinin ve ailesinin yaşamını güvence altına alabildiği; çağdaş hak ve sorumlulukları benimsemiş, birlik ve beraberlik duygusuna sahip yurttaşların yaşadığı bir Türkiye idealimizdir.

İnsanlarımızın güvenli binalarda, çağdaş şehirlerde ve kırsalda huzur içinde yaşadığı; geçmişi ve gelenekleriyle barış içinde olduğu; içte ve dışta güvenliğini sağlamış; temel hak ve özgürlükleri eksiksiz bir şekilde yaşayan ve yaşatan bir ülke hedefliyoruz. Hoşgörülü ve etkin vatandaşlarımızın birbirine ve doğaya saygıyla yaklaştığı bu Türkiye, hepimizin ortak umududur.

Gelecek yazımda Cumhuriyetimizin önünde bizleri bekleyen büyük ülke ve toplum sorunlarını 10 maddede topladım. Bunların içinden kendimiz için seçtiğim kişisel olarak emek verdiğim Büyük Mega Toplum Sorunlarını paylaşacağım.

Bu düşüncelerle 101. Cumhuriyet Bayramı’nı yürekten kutluyor; daha iyi bir gelecek için el birliğiyle çalışmamız gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Cumhuriyet ile aydınlanan yolda, aynı vizyon altında birleşerek nice yüzyıllara birlikte yürümek dileğiyle!

 

Yalçın İpbüken,
Yalın Enstitü YK Başkanı

Yalçın İpbüken'in Yaşamından - Birey Yurttaş Eğitimi

Yorum Yaz

Apple Servisi Beylikdüzü Apple Servisi